Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD'ye gidiyor! Erdoğan, New York'a hareket öncesi Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında konuştu. Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliği, Avrupa Birliği ve Karabağ konusu ile ilgili dikkat çeken ifadeler kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Ülkemizde 14-28 Mayıs seçimlerinin demokratik olgunluk içinde tamamlanmasının iş çevrelerinin Türkiye'ye yönelik ilgisini arttırdığını görüyoruz.

Dünya 5'ten büyüktür tezimizin daha fazla kabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz.

Merkez Bankası'nın brüt rezervi 120 milyar doları geçmiş bulunuyor.

Ziyaretimiz ve yapacağımız görüşmelerin, ülkemiz, milletimiz ve tüm insanlık için hayırlı olmasını diliyorum.

AZERBAYCAN - ERMENİSTAN GERİLİMİ

Gelin, şu anda işin içinde olan Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak böyle bir toplantıyı yapalım, adımı da ona göre atalım diye teklifte bulundum. Henüz bize olumlu olumsuz bir dönüş olmadı. Sayın Aliyev'le de bunu daha da görüşeceğiz, olgunlaştıracağız ve gelişmeleri yakından takip edeceğiz.

İSVEÇ'İN NATO ÜYELİK SÜRECİ

Parlamentomuz karar vermedikten sonra yolda yürürken evet veya hayır dememiz mümkün değil. Önce İsveç'in üzerine düşen görevi yerine getirmesi lazım. Yasayı hazırlamak yetmez, yasayı uygulamak gerekir. Şu anda İsveç ister anayasa, ister yasa ne değişikliği yaparsa yapsın, kalkıp da teröristleri İsveç polisinin koruması altında gösteriye sevk ediyorlarsa bunlar görevlerini yerine getirmiyor demektir. O zaman bize verilen sözler tutulmuyor. Bize verilen sözler tutulmadığı zaman benim parlamentom bu konuda nasıl bir tavır takınır bunu herkes takdir etsin.

F-16’lar konusunda Temsilciler Meclis’i varsa ABD’de benim de parlamentom var. Biz sevk ederiz ama parlamentomuzdan nasıl bir karar o parlamentomuzun takdiridir. Söz tutulmadığı zaman Meclis’in tavrını kestiremem.

AVRUPA BİRLİĞİ

Avrupa Birliği Türkiye'den kopmanın gayreti içerisinde. AB'nin Türkiye'den kopuş hamlelerini yaptığı bu dönem içerisinde biz de bu gelişmeler karşısında değerlendirmelerimizi yaparız ve bu değerlendirmelerden sonra da Avrupa Birliği ile gerekirse yolları ayırabiliriz.