Sofranıza koymayın!
Fazla tuz tüketimini nasıl azaltılabileceğini bir bir anlatan Ramadanoğlu "Sofranıza tuzluk koymayın. Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin" ifadelerini kullandı.
Fazla tuzun insan sağlığı için zararlarını vurgulayan Uzman Diyetisyen Ege Ramadanoğlu, “Fazla miktarda tuz alımı hipertansiyon başta olmak üzere kardiyovasküler hastalıklar, inme, böbrek hastalıkları, osteoporoz ve bazı kanser türleri gibi çeşitli hastalıklar için önemli bir risk etmenidir” ifadelerini kullandı. Fazla tuz tüketimini nasıl azaltılabileceğini bir bir anlatan Ramadanoğlu "Sofranıza tuzluk koymayın. Tuzu, pişirirken değil yemeğin sonunda ekleyin" ifadelerini kullandı.
SOLUNUM YETERSİZLİĞİNE KADAR GİDEBİLİYOR
Uzman Diyetisyen Ege Ramadanoğlu, fazla tuz tüketiminin zararları hakkında önemli açıklamalar yaptı. Tuzun insan sağlığı için önemine vurgu yapan Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Besin kaynakları içerisinde tuzun önemli bir yeri vardır. Ancak yüzyıllardan beri insanlar için büyük bir önemi olan tuz ve sodyum kavramları birbiriyle karıştırılmamalıdır. Sodyum, besinlerin doğal yapısında bulunan bir mineraldir. Besinlerin doğal olarak yapısında bulunan sodyuma ‘doğal yiyecek tuzu’ denilmektedir. Sodyumun en iyi kaynakları; sofra tuzu, kabartma tozu ve maden sodasıdır. Sodyum doğal olarak süt, et ve kabuklu deniz ürünleri gibi çeşitli yiyeceklerde de bulunur” ifadelerini kullandı. Sofra tuzunun ise denizlerden, göllerden ve kayalardan saf olarak elde edilip, rafine edildikten sonra besin hazırlamada kullanılan tuz olduğunu ifade eden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Sofra tuzu, ana maddesi sodyum klorür olan ham tuzdan, insan tüketimine uygun şekilde üretilen tuzlardır. 1 gram sofra tuzunda 400 mg sodyum vardır. Sodyum ve potasyum vücutta sıvı ve asit-baz dengesinin sağlanması için gereklidir. Sodyum iyonlarının vücut sıvılarındaki yoğunluklarının uygun şekilde olması, sinirlerin uyarımı, normal hücre işlevi ve kas dokusunun çalışması için çok önemlidir. Sodyum yetersizliğinde, zihni bulanıklık, kas yorgunluğu, ağrılar ve solunum yetersizliği gibi belirtiler görülür” şeklinde ifadeler kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü’nün diyetle günlük tuz alımının 5 gram ile sınırlandırılması önerisinde bulunduğunu kaydeden Uzm. Dyt. Ramadanoğlu, “Besinlerin etiket bilgilerine bakarak bir porsiyonundaki sodyum miktarı kontrol edilebilir. Ürünlerin tuz içeriğini azaltmak için tariflerin yeniden düzenlenmesi ve düzenlenmediği takdirde tüketicilerin başta maden suyu ve soda olmak üzere besin etiketlerini okuyarak tuz ve sodyum bakımından düşük ürünleri seçmesi gereklidir. Yemeklerin tadına bakmadan tuz kullanılmamalı, sofrada tuzluk bulundurulmamalıdır. Sağlıklı yaşamın bir parçası olarak tuz tüketimi, günlük sodyum gereksinmesini karşılayacak şekilde ayarlanmalıdır. İyot fetüs ve küçük çocukta sağlıklı beyin gelişimi ve genel olarak insanların zihinsel işlevlerini optimize etmek için gerekli olduğundan tüketilen tüm tuzlar iyotlandırılmalı ve tuzlarda iyotlu ibaresi yer almalıdır” dedi.