Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Turhan, lyme enfeksiyonu hakkında önemli bilgiler aktardı. Bahar aylarında açık alanlarda geçirilen zaman arttıkça dışarıdan gelen enfeksiyonların da görülme sıklığı yoğunlaşabiliyor. Özellikle bu dönemde kenelerin neden olduğu lyme enfeksiyonu, hastaların hayatlarını altüst edecek belirtilerle kendini göstermektedir. Sadece kenelerden geçtiği düşünülen lyme enfeksiyonunun bazı sinek, böcek, tahtakuruları, hamam böcekleri, akrep gibi haşerelerin yanı sıra kedilerle gelen bit ve pire gibi vektorler ile de bulaşabildiği ifade edildi. Bu sebeple açık alanlarda zaman geçirirken daha dikkatli olmakta fayda var. Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Vedat Turhan, lyme enfeksiyonunun tüm toplum sağlığını ilgilendiren bir sorun olduğunu dile getirdi.

TÜM KUZEY YARIM KÜREDEKİ ÜLKELERİ İLGİLENDİREN BİR HASTALIK
Prof. Dr. Vedat Turhan, “Lyme, öyle bir enfeksiyon hastalığı ki tüm kuzey yarı küredeki ülkeleri ilgilendiren ve salgın boyutunda olan bir sorundur. Ülkemizde de sıklıkla görülmektedir. Genellikle hayalet hastalık olarak adlandırılan lyme enfeksiyonu 300’den fazla hastalığı taklit ettiği için tespit edilmesi de zor olmaktadır” şeklinde konuştu. Lyme enfeksiyonunun başlangıç dönemlerinde hastalarda ateş olabileceğini dile getiren Prof. Dr. Vedat Turhan, “Genellikle Amerika, Avrupa gibi bölgelerde sıklıkla görülen ‘lyme’dan ülkemizde şüphelenilmemektedir ancak Türkiye’de de sıklıkla lyme görülebilmektedir. Uzamış ve yerleşmiş lyme olgularında yüksek ateşe hemen hiç rastlanmamaktadır. Yeni başlayan yani akut lyme vakalarında kan testlerinde “CRP”, “WBC” yüksekliği olabilse bile uzamış lyme hastalarında bunlar çoğu kez normal ya da kayda değer olmayan çok hafif yükseklikler göstermektedir. Bu sebeple de lyme vakaları genelde atlanmaktadır. Oysa akut lyme ve uzamış ya da kronik lyme enfeksiyonu tüm kuzey yarı kürede olduğu gibi Türkiye'de de önemli ve oldukça yaygın bir hastalıktır” ifadelerini kullandı.

SADECE KENELERDEN GEÇMİYOR
Lyme’ın sadece kenelerden geçen bir hastalık olmadığını önemle belirten Prof. Dr. Turhan, “Son yıllarda daha iyi anlaşıldığı üzere lyme hastalığına sebep olan Borrelia bakterileri sadece kenelerle değil, bazı sinek, böcek, tahtakuruları, hamam böcekleri, akrep gibi haşerelerin yanı sıra kedilerle gelen bit ve pire gibi vektorler (taşıyıcılar, aracılar) ile de bulaşabilmektedir. Yine son yıllarda daha iyi anlaşılan hususlar olarak da Lyme eşler arasında cinsel yolla bulaşabilmektedir. Yine anneler eğer lyme hastalığına sahipse hiç farkına varamadan hamilelikleri döneminde taşımakta oldukları cenine plasenta ya da göbek kordonu denilen besin ve dolaşım köprüsüyle bu bakterileri fiziki olarak yavrularına bulaştırabilmektedirler” şeklinde ifadeler kullandı. Lyme enfeksiyonunun belirtilerinin çok fazla olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Turhan, “Lyme, 300 farklı hastalığı taklit edebilmektedir. Halsizlik, yorgunluk, parmaklarda ya da diz kalça gibi eklemlerde tutulma, bedenin değişik yerlerinde uyuşma ve karıncalanmalar, kadın hastalarda adet düzensizlikleri, bazen adım atacak kadar güç kuvvetin ya da dermanın olmaması, baş dönmeleri, sersemlik hali, ardı arkası kesilmeyen, yer değiştiren ve artıp azalan eklem ve kas ağrıları, baş ağrısı, kulaklarda çınlama ve uğultular, gözlerde cisimcik uçuşmaları, gözlerde kuruluk, göz kapağında ya da kollar, bacaklar ya da gövdede kas seğirmelerinin olması, huzursuz bağırsak sendromu, huzursuz bacak sendromu, beyin yorgunluğu, yüksek tansiyon atakları bu belirtilerden bazılarıdır” şeklinde konuştu.