Yalı Çapkını'na Seyran’ın sahanesi damga vurdu
Yalı Çapkını dizisinin geçtiğimiz akşam yayınlanan yeni bölümünde senelerce yaşadıklarını itiraf eden Seyran'ın “Genç kızlar peri masalına inanmasın.
Seçeceğiniz eşi zenginliğine ya da yakışıklılığına göre değil ne kadar iyi bir insan olduğuna bakarak seçin. Şiddetin her türlüsüyle mücadele edin. Sizin susarak razı olduğunuz tokat daha sonra korunmasız çocuğunuzun suratında patlıyor” ifedeleri izleyicilere duygusal anlar yaşattı. Afra Saraçoğlu, Mert Ramazan Demir, Çetin Tekindor, Şerif Sezer, Gülçin Santırcıoğlu, Emre Altuğ, Gözde Kansu, Ersin Arıcı, Beril Pozam, İrem Altuğ, Öznur Serçeler, Hülya Duyar ve Diren Polatoğulları'nın başrollerini beraber paylaştığı Yalı Çapkını dizisi geçtiğimiz akşam 51. bölümle beraber seyircisiyle buluştu. Eşi Ferit'in Pelin'den çocuğu olacağını öğrenince evi terk eden Seyran, bir canlı yayına katılarak senelerdir maruz kaldığı baskı ve şiddeti itiraf etti.
GİDECEK YERİNİZ YOKSA HAYAT SİZİ KORKUTUYOR
Katıldığı canlı yayında seneler boyunca yaşadıklarını ifade eden Seyran, “Birçok insan benim peri masalında olduğumu düşündü ama hiçbir zaman öyle olmadı. Babam tarafından zorla dayak yiyerek evlendirildim. Halis Korhan bu zoraki evliliğin asıl mimarıdır. Ailesine uygun gelin adayını hamama toplattığı kızların arasından seçtiren bir adam o. Mal pazarından mal seçer gibi beni değil ablamı seçtiler önce. Sonra oğulları beni istediği için ben zorla evlendirildim. Mal mülk karşılığında sattı babam beni. Bu ülkede yapılan bütün evlilikler ve atılan imzalar rıza doğrultusunda olmuyor. Eğer ekonomik özgürlüğünüz yoksa ve gidecek bir yeriniz yoksa hayat sizi o kadar korkutuyor ki...”
ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜYLE MÜCADELE ETSİNLER
“Güya ülkenin en saygı değer ve kıymetli ailelerinden biri. Korhanlar okumama bile izin vermediler, engel oldular. Çünkü onların aradıkları her şeye boyun eğen, her yaptıklarını hoş gören, özgür iradesini kapıdan girerken terk eden birini oğullarına eş yapmaktı. O ben olmadığım için gayrimeşru bir çocuğu ve annesini bu kadar sahiplendiler zaten. Biz evlendiğimizde onlar zaten berabermiş. Ben bunu ilk gecemizde kadını odamda görünce öğrendim. Eşim bana o gece 'Her şeyi bileceksin ama susacaksın başka çaren yok' dedi. Evli bir kadının daha ilk geceden eve dönmesi ne demek? Bu toplumda bunu biliyorsunuz değil mi? Ayaklarınızın üzerinde duramıyorsanız ve size destek olacak birisi yoksa susmak zorunda kalıyorsunuz. Hiçbir şey göründüğü gibi değil. O ışıltılı hayatların arka planında dönen rezillikleri anlatmaya dilim varmıyor. Genç kızlar peri masallarına inanmasın, hayat öyle bir şey değil. Sevgilerinin bedeli özgürlükleri olmasın. Hangi eşikten geçerlerse geçsinler sakın onurlarını, gururlarını, karakterlerini kapının dışında bırakmasınlar. Eş seçerken ne kadar yakışıklı veya ne kadar zengin olduğuna değil ne kadar iyi bir insan olduğuna bakarak karar versinler. Anlaşabilecekler mi, mutlu olabilecekler mi ona baksınlar. Şiddetin her türlüsüyle mücadele etmeye çalışsınlar. Çünkü bir kadın olarak sizin çıkaramadığınız sesiniz çocuklarınıza da suskunluk olarak miras kalıyor. Bugün size kalkan ilk eli tutmaz da razı gelirseniz yarın o tokat korunmasız bir çocuğun suratında patlıyor. Sevgi gibi nefret de insandan insana, kuşaktan kuşağa aktarılıyor. Çoğalarak yayılıyor.” İfadelerini kullandı.