Daha yüksek büyümeler bekleniyordu ancak açıklanan rakam dikkat çekici oldu. Ekonomistlerin tahminleri büyümenin %2,64 civarında olacağı yönündeydi. Ama durum öyle olmadı. Yılın ikinci çeyreğine göre ise ekonomi %0,2 daraldı. Bu da demek oluyor ki Türkiye’nin ekonomisi bir anlamda duraklama noktasına gelmiş.

Büyüme rakamlarına en fazla etki eden faktörlerden biri şüphesiz ki sıkı para politikası. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz oranlarını artırma çabaları ekonomi üzerinde doğrudan etkisini gösterdi. Ama işin ilginç tarafı büyümenin neden bu kadar düşük gerçekleştiği sorusunun cevabı aslında sanayi sektöründe gizli. Bu sektörde %2,2’lik ciddi bir daralma yaşandı. Hangi sektörde böyle bir daralma olursa ekonominin büyüme oranı da doğal olarak düşer. Yani sanayinin zor durumda olması büyüme rakamlarının da beklenenden düşük çıkmasına neden oldu.

İnşaat ve Finans Sektöründe Önemli Gelişmeler

Bir diğer dikkat çeken nokta ise inşaat ve finans sektörlerinden gelen katkı. Bu iki sektör ekonominin büyümesine en fazla etki eden alanlar arasında yer aldı. İç tüketim de %3,1’lik artışla canlı kaldı. Tüketici harcamaları ekonomiye can suyu verdi diyebiliriz. Özellikle konut ve inşaat sektörü ülke ekonomisinin bel kemiği olmaya devam ediyor gibi görünüyor. Ancak sanayideki durgunluk ve büyümenin düşük kalması her şeyin dengede olmadığını gösteriyor.

Önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisinin nasıl bir yol izleyeceği merak konusu. Eğer sanayi sektörü toparlanmazsa büyüme hedefleri çok daha zor bir hale gelebilir. İşin iç yüzü sıkı para politikasının etkilerinin uzun vadede daha da belirginleşebileceğini gösteriyor. Yine de iç tüketimin canlı kalması ekonominin çarklarının bir şekilde dönmeye devam ettiğini gösteriyor. Ekonomi uzmanları ve karar vericiler önümüzdeki aylarda sanayi sektörüne nasıl destek olabileceklerini ciddi şekilde düşünmek zorunda kalacak gibi görünüyor.

Sanayide Daralma Yaşanıyor

Sanayideki daralma ise düşündürücü oldu. Sanayi sektörü %2,2 oranında bir daralma gösterdi. Bu ekonominin omurgasını oluşturan bu sektördeki duraksamanın büyümeyi nasıl etkilediğini açıkça ortaya koyuyor. Diğer hizmet faaliyetleri de %2,4 oranında azalma gösterdi bu da hizmet sektörünün zorluklar yaşadığını gösteriyor. Yani inşaat ve finans sektörleri büyüse de sanayideki daralma ve hizmet sektöründeki gerileme büyüme hedeflerinin gerisinde kalmasına sebep olmuş.

Öte yandan iç tüketim gerçekten de ekonomiye canlılık katıyor. Yerleşik hane halklarının nihai tüketim harcamaları bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %3,1 oranında artmış. Bu artış ekonominin en önemli yapı taşlarından birini oluşturuyor. İç tüketim ekonominin can damarını besliyor ve tüketici harcamalarının artması ekonomiyi bir nebze de olsa rahatlatıyor.