Son günlerde Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle ipler hiçolmadığı kadar gerildi. Türkiye tarafın Avrupa’yı teröre kucak açmak ve siyasisığınmacı adı altında PKK’nın siyasi isimlerini barındırmakla suçluyor. AvrupaBirliği ise Türkiye’yi FETÖ operasyonlarında adaletsiz yaptığı ve HDP’livekillerin tutuklanmasının insan haklarına aykırı olduğu gibi suçlamalaryöneltiyor.
Duruma biraz daha yakından bakalım. Cumhurbaşkanı MÜSİADkonuşmasında AB’ye seslenerek bizimle ilgili değerlendirmenizi yapın diyerek “Amageçici değil nihai bir değerlendirme.” Dedi. Yani Erdoğan’ın demek istediğibizi alacaksanız alın almayacaksanız oyalamayın!
40 yıldan fazladır süren Avrupa Birliği rüyası artık rüyadanolmaktan çıkıp kabusa döneceğe benziyor. Zaten İngiltere’nin birliktenayrılması sonrası birliğin geleceği de meçhul bir durumdayken, bir de üstünüstlük Türkiye’yi böyle eleştiri yağmuruna tutarken çok şey değişir ben sizesöyliyim. Türkiye yönünü batıdan çevirip Rusya’yla düşünelen bir birliğeçevirilebilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözlerinin altında aslındaolacakların sinyalleri var. Geçen gün bir konuşmasında “Ben 14 yıllıkbaşbakanlığım ve Cumhurbaşkanlığım esnasında batının oyunlarını çözdüm. Sizsöylersiniz çok güzel fikir falan derler uygulamaya gelince ortalıktankaybolurlar. Biz kimseye bağlı kalmayacağız. Kendi göbeğimizi kendimizkeseceğiz.” Diyerek Türkiye’nin artık kendine biçilen kumaşı giymeyeceğinikendi elbisesini kendisinin dikeceğini dile getirdi.
Bundan yıllar öncesiydi. TRT’de Nermin Tuğuşlu haberlerisunuyordu ve konuğuyla AB’yi konuşuyordu. Bir ara konuğu bizim AB’ye girmemiz10 yıl sonrasını bulur demişti. Nermin Tuğuşlu’nun cevabı ise 10 yıl sonrasına ”AB mi kalır” olmuştu. O gün bana saçmagelen laf bugün cuk diye yerini buluyor. Şimdi değil 10 yıl sonra 1 yıl sonraAB mi kalır sorusunu sormaya başladık.
15 Temmuz darbe girişimi Türkiye’yi öyle bir silkelede kiTürkiye kendine öyle bir rota çizdi ki, ayağındaki prangalardan kurtulmuş birmapus gibi özlediği yarınlara kavuşmak için yürüyorda yürüyor..
