Ülke yurt dışından sistem değişikliği diye algınan yurtiçinde ise Başkanlık Sistemi’ne geçiş diye adı konulan ve daha yumuşatılmışifadelerle tam bir sistem değişikliği olmayan sadece Başbakanlık Kurumu’nuortadan kaldıran ve Başbakan’ın yetkilerini bir nevi Cumhurbaşkanı’na aktaran bir sistem olduğu algısıoluşturulmaya çalışılıyor.
CHP’nin sert muhalefet kararı mecliste olmasınıistemediğimiz,Ukrayna meclislerinden alışkın olduğumuz yumruklaşmalara varankavgalara neden oluyor. Hele bir vekilin bir vekili ısırması ve bir başkavekilin mecliste elinde “Dikkat köpek var!” yazılı bir döviz taşıması ise tambir dibe vurmuşluk olsa gerek..
Peki Referanduma giden süreçte ülkeyi ne bekliyor? BaşkanlıkSistemine geçiş süreci ülkede hem siyasal olarak hemde ekonomik olarakgerginlikler oluştuğunun farkında mısınız! Birileri Başkanlık Sistemi’ninTürkiye gelmemesini istiyor ve bu bağlamda ellerinden geleni artlarınakoymuyorlar. “Tayyip Erdoğan’ı Başkan yaptırmayacağız” söyleminin arkasındakitüm güçler referanduma doğru güç birliği yapacaklar ve ülkede referandumdanhayır çıkması için ahlaki/gayri ahlaki tüm yöntemleri kullanacaklara benziyor.
Dün Bahçeli’nin dile getirdiği 'Eğer referandum kararıçıkmazsa erken seçime gidelim' diye dillendirdiği ve CHP’nin de sahip çıktığısöylemde Erken Seçime mi gidiyoruz sorularının sorulmasına neden olmayabaşladı.
Nisan yada Mart’ta yapılması muhtemel referandumda BaşkanlıkSistemi’ne Türk Halkı EVET derse ülkede yeni bir süreç başlayacak ve alışıkolmadığımız bir sistem devreye girecek. Hükümetin bu sistemle ilgili dile getirdiğien büyük dayanak “İlerde koalisyon hükümetleri olduğunda ülke de kaosolmasın,gerginlikler yaşanmasın diye bu sisteme geçiyoruz.” Söylemi aslındadoğru bir söylem. Ak Parti’nin ilk hükümet olduğu yılları ve Ahmet Necdet Sezer’leyazan veto krizlerini hatırlayın. Hükümet “Sezer yüzünden iş yapamıyoruz,kanunçıkaramıyoruz.” Diye dert yanmıyor muydu?
Çabuk unutan bir toplumuz geçmişte yaşananları ve gelecekumarım geçmişimizden daha hayırlı ve daha güzel olur..