Hüseyin Kaya
Ülke Gündemi ve Halden Hale Sürüklenmek
Ülke gündemi yoğun olmasına karşın, mevsimin ayazı ile birleşince, tercihler de muğlaklaştı. Yetkili ağızlarda, dış politikadaki yanlışlık ifadeleri ve bunun sonucundaki soğuk ilişkiler, yerini daha sıcak ve olması gereken ilişkilere bırakıyor. İç politikadaki yeni anayasa ve referandum ile ilgili çalışmalar, yeni gelişme ve sonuçlara doğru bizleri götüreceğe benziyor.
Suriye’de olaylar başlayan, Irak’taki gelişmelerle devam eden, söylem uygulama ve davranışlar, iç politikalara da yansıyarak toplumsal bir gerginliğin eşiğine gelmiştik. Halep konusunda beklenmedik gelişme, Türkiye-Rusya ve İran’ın anlaşmaları, Suriye konusunda bir yumuşamaya neden oldu. Bakış açımız, olayları algılamamızdaki travmaları atlatmaya bir anlamda başladık sayılır. Irak konusunda da Başika’da asker bulundurmamız iki ülke arasında sorun olmuştu. Hatta, kalite konusu gündeme gelmiş, karşılıklı restleşmelere sahne olmuştu. Neyse ki, gerçekleri, olanları ve süreci daha mantıklı algılamaya başladık olacak ki, orada da sorun çözüleceğe benziyor. Yani yetkili ağızın, dış politikalarda yapılan yanlışlıkların düzeltileceği, komşularımızla tekrar dostluk ilişkilerinin geliştirileceği anlamı içermesi gayet olumlu bir hava yarattı.
İşte o yapılan yanlışlıkların, gelişmelerin sonucunda havanın olumluya dönmesiyle beraber, terörün de yüzünü ülkemize dönmesi şaşırtıcı olmasa gerek. Suriye’deki Rus askerlerinin önemli bir gücünün ülkeyi terk etmesi, Türk askerinin Başika’dan çıkıyor olması bölge için önemli gelişmeler. Ancak Suriye’nin durulacağı, Irak’ın huzura kavuşacağı, Türkiye’nin terörden etkilenmeyeceği anlamı çıkarılmamalıdır. Tam aksine, belli grupları destekleyen ve her türlü lojistik desteğini esirgemeyen ülkelerin var olması, Türkiye’nin Suriye konusunda Rusya’ya yanaşması ABD’nin Ortadoğu’daki projelerini sekteye uğrattığı için, bu emperyalist güç bölgeden vazgeçmeyecektir. Her türlü kirli oyunu oynayacağa benziyor. Buna bağlı olarak, kullandığı ve kullanabileceği terörist grupları, kaos yaratmak, ülke ekonomisini sarsmak, ülkedeki toplumsal fay hatlarını harekete geçirecek eylemlerle, varlığını devam ettirmeye çalışacaktır.
Etrafımızda olup bitenler ve yaşananlar bunu gösterirken, hala dirhem ders çıkarmadığımız, komşularımızdaki savaşın ve bizdeki terörün acı bilançosunun, yüzümüze çarpması bile, bizi kendimize döndürememiştir. Kişisel ve grupsal çıkarlarımızı, ülkenin ve toplumun çıkarlarından üstün tutma, siyasal emellerimizden ve arzularımızdan vazgeçemememiz, toplumdaki ayrılıkların mesafesi gittikçe genişlemektedir. İç siyaset, yeni anayasaya ve referanduma odaklanmış, bir ölüm-kalım anlayışıyla, toplumun farklı ve tehlikeli aşamalara doğru gittiğini görmemek, olaylara şaşı bakmak olduğunu belirtmek gerekiyor. Bir türlü olağanlaşmayacağımızı, görür gibiyim. Toplum olarak halden hale sürüklendiğimizin farkına varmak, ülke insanının huzura kavuşacağının göstergesi, terör ve ayrıştırmanın sonlanacağının belirtisi olacağı kanısındayım.
Kısaca ülkedeki dengeleri bozmak, farklı inanç grupları arasındaki kutuplaşmayı kaşımak, etnik temelde ayrıştırmak için, o kadar fazla el var ve bu eller ülkede tutunacak el bulmuş veya bulmaya çalışmaktadır. Yani, bu kirli ve kanlı ellere tutunmak, destek vermek, onların başarılarını istemek, hainliktir, başka tarifi olmaz bunun. Hüseyin Kaya