Türkiye Sinema Sektörü Bataklığa Saplanıyor: Dağıtım Tekelleşmesi Sanatı Öldürüyor!
Türkiye Sinema Sektörü Bataklığa Saplanıyor: Dağıtım Tekelleşmesi Sanatı Öldürüyor!
Türkiye’de sinema sektörü, her geçen gün daha büyük bir çıkmazın içine sürükleniyor. Bağımsız sinemacılar için özgün hikayeler anlatmak, nitelikli yapımlar üretmek artık hayal olmaktan öteye gitmiyor. Bu sürecin en büyük engellerinden biri ise sektördeki dağıtım tekelleşmesi…
Korku filmleriyle tanınan yapımcı Tarık Karakulak, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalarla, sektördeki en karanlık sırları gün yüzüne çıkardı. Karakulak, sinemalarda salon bulabilmek için yalnızca iyi film yapmanın yetmediğini, aynı zamanda "ön ödeme" yapmanın da gerektiğini vurguladı. Bu ödeme, salon kiraları ile sınırlı kalmıyor; birçok yapımcıya göre, dağıtımcılara 'rüşvet' adı altında yapılan gizli ödemeler de devrede.
Sektördeki büyük dağıtım şirketlerinin kontrol ettiği güç, sanatsal üretimin önüne geçiyor. Özellikle sinema salonu sahiplerinin dağıtımcı şirketlerle kurduğu güçlü ilişkiler, bağımsız yapımların önünü kapatıyor. Sonuç olarak, kalitesiz filmler büyük salonlarda geniş gösterim şansı bulurken, sanatsal değeri yüksek yapımlar salon bulamıyor.
Sinema, yalnızca ticari kaygıların değil, sanatsal üretimin de desteklenmesi gereken bir alan olmalıdır. Eğer sektör gerçek anlamda bir sanat dalı olarak görülmek isteniyorsa, dağıtım tekellerinin denetlenmesi şart. Aksi takdirde, sinema sektörü sadece ticari hesaplarla şekillenen vasat filmlerle sınırlı kalacak.