Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı, Selçuklu ve modern mimarinin özelliklerini bünyesinde başarıyla barındıran Melike Hatun Camii’nin Ankara’nın sembollerinden biri olacağına inandığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla 4 yıl önce yapımına başlanan ve 7 bin kişinin aynı anda namaz kılabileceği Ulus’taki Melike Hatun Camii, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın katıldığı törenle ibadete açıldı. Ulus’ta İtfaiye Meydanı olarak bilinen yerde yapılan cami, cuma namazıyla birlikte ibadete açıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın da cuma namazını kıldığı camiye namaz kılmak için gelen binlerce vatandaş, caminin bahçesine serilen sedirler üzerinde namazlarını kıldı. Ardından Melike Hatun Camii’nin açılış törenine geçildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı konuşmada açılışı yapılan Melike Hatun Camii’nin ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlı olması temennisinde bulunarak, “Melike Hatun halk arasında Sultan Hatun olarak bilinir. En eski tahrir defteri kayıtlarına göre Melike Hatun 14. yüzyılda yaşamıştır. Kendisi de aslen Ankaralı olan Melike Hatun’un kabri Taşçılar Sokak’ta yine şahsına ait vakıf bahçesinde bulunmaktadır. Varlıklı bir aileden gelen ve büyük tasavvuf ehli olan Melike Hatun, Ankara’da birçok cami, medrese, hamam, çeşme ve bahçe yaptırmıştır. Bu eserlerin en önemlileri Hatuniye Mescidi Melike Hatun Medresesi, bir diğer adıyla Kara Medrese İnebey Subaşı Hamamı’dır. Ankara taşından inşa edildiği için halk arasında Kara Medrese olarak bilinen Melike Hatun Medresesi, Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin müderrislik yaptığı Ankara’nın en eski medresesidir. Caminin inşasına katkıda bulunan hayırseverlerimizi, mimarından mühendisine, hattatına, tüm işçi kardeşlerime, bu eserin vücut bulmasında emeği geçen tüm kardeşlerime şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Allah kendilerinden razı olsun” diye konuştu.

“BU ESERİN KENDİNE HAS GÜZELLİKLERİYLE ANKARAMIZIN SEMBOLLERİNDEN BİRİ OLACAĞINA İNANIYORUM"

Ankara’nın Cumhuriyet’in başkenti olmasının ötesinde Selçuklu ve Osmanlı’nın da merkez şehirlerinden biri olduğunu kaydeden Erdoğan, “Osmanlı, Selçuklu ve modern mimarinin özelliklerini bünyesinde başarıyla barındıran bu eserin kendine has güzellikleriyle Ankaramızın sembollerinden biri olacağına inanıyorum. Melike Hatun Camiimizin mimarisi öyle zannediyorum ki Türkiye’de bir ilk. Bu yönüyle de farklı özelliklere sahip. 19 bin 500 metrekarelik arsa alanı, yaklaşık 7 bin cemaat kapasitesi, 3 şerefeyi, 4 adet minaresi, altta kongre salonu, medeniyetler müzesi, toplantı salonları, sergi mekanları, 5 katlı otoparkı, çevreye otopark rahatsızlığı verilmeyecek. Diğer özellikleriyle Melike Hatun Camii her açıdan adına, şehrimize yaraşır bir eser oldu. Böylece başta Hacı Bayram-ı Veli Hazretlerinin müderrislik yaptığı Kara Medrese olmak üzere inşa ettirdiği cami, medrese, hamam, çeşme ve bahçe gibi eserlerle tarihimize vakıf insan olarak geçen Melike Hatun’a vefa borcumuzu bir nebze ödemiş olacağız. Özellikle burada böyle bir hanımefendinin isminin bu camimize verilmiş olması, ki isim babası da Bülent Arınç Bey’dir. Kendisine de teşekkür ediyorum. Böyle bir isimle inşallah tarihimizle günümüzü nezretmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

“TEK PARTİ DÖNEMİNDE ANKARA’NIN KADİM KİMLİĞİNDEN KOPARTILMAK VE ADETA CAMİSİZ HALE GETİRİLMEK İSTENDİĞİ İNKARI MÜMKÜN OLMAYAN BİR GERÇEKTİR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

“Peygamber Efendimiz bir hadisi şeriflerinde, kim Allah’ın rızasını talep ederek bir mescit inşa ederse Allahü Teala’nın ona cennette bir ev inşa edeceğini müjdeliyor. Rabbimiz de Tevbe Suresi’nde, ‘Allah’ın mescitlerini ancak Allah’a ve ahiret gününe iman eden, namazı dosdoğru kılan, zekatı veren ve Allah’tan başkasından korkmayan kimseler imar eder.’ Burada çok net bir şekilde bize mescitlere sahip çıkmamız, onları imar ve ihya etmemiz gerektiği emrediliyor. Ancak bir dönem ülkemizin birçok yerinde olduğu gibi Ankara’da da bu ayetin bize nakşetmek istediği şuurun ihmal edildiğini görüyoruz. Tek parti döneminde Ankara’nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hale getirilmek istendiği inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Daha önceki dönemlerden kalan camileri ahırlara çeviren zihniyet Ankara’da da mescitleri mahzenlere, bodrumlara, binaların en kör noktalarına mahkum etmişlerdir.”

"BURADA DEVLET BÜTÇESİNİN BİR KURUŞU YOKTUR"

“İnsanları kılık kıyafetine bakarak şehir merkezine sokmayanlar yeni inşa ettikleri semtleri de camisiz, ezansız ruhsuz bir şekilde tasarlamışlardır” diyen Erdoğan, “Bir başkente asla yakışmayan yer altı camileri uzun yıllar Ankara’nın kaderi olmuştur. 1959 senesinde tamamlanan Maltepe Camii rahmetli Menderes’in, 20 yıllık bir çabanın sonucu 1987’de açılan Kocatepe Camii de rahmetli Özal’ın bir eseri olmuştur. Oysa nüfusunun 30, 40 binleri bulduğu eski Ankara her köşe başında bir caminin ve mescidin olduğu ruhaniyetli bir şehirdi. Biz bu tür eserlerle Cumhuriyetin Ankara’sını, Selçuklu’nun, Osmanlı’nın Ankara’sı ile buluşturuyoruz. İşte Melike Hatun, işte Millet Camii, yapılmakta olan Ankara yolundaki cami, bütün bunlarla inşallah bu mühür vurulmuş olacak. Şehrimizin farklı yerlerine kazandırdığımız abidevi camilerle şehrimizi kadim kimliğine yeniden kavuşturuyoruz. Burada devlet bütçesinin bir kuruşu yoktur. Bu cami tüm hayırseverlerimizin verdikleriyle yapılmıştır. Onun için hayırseverlerimize çok teşekkür ediyorum. Bizden teşvik onlardan da bu eserleri ihya. İnşallah Rabbim ülkemizi ezansız, camilerimizi de müminsiz, cemaatsiz bırakmasın” açıklamasında bulundu.

Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş dua etti. Daha sonra caminin açılış kurdelesi kesildi. Cami açılışına Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Yıldırım’ın yanı sıra TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcıları, bakanlar, milletvekilleri, eski TBMM Başkanı Bülent Arınç, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ankara Valisi Ercan Topaca ve çok sayıda vatandaş katıldı. Öte yandan Başbakan Yıldırım caminin önüne geldiğinde vatandaşlar tarafından tekbirle karşılandı.