İpek Kozası'ndan yara bandı (Şeker hastaları için)
Kocaeli’nin Çayırova ilçesinde bulunan Gebze Teknik Üniversitesi'nde ipek böceği kozasından geliştirilen yara bandı ile yaralar kısa sürede iyileşecek.
Gebze Teknik Üniversitesi'nde ipek böceği kozasından yaraları kısa sürede iyileştiren yara bandı geliştirildi.Geliştirilen yara bandı sayesinde şeker hastalarının kapanmayan derin yaraları kısa sürede iyileşebilecek.
Projeyi geliştiren Gebze Teknik Üniversitesi Yüksek Lisans öğrencisi Onur Aras, “Burada yarı iyileşme sürecini en aza indirmek, şeker hastalığına ve yatalak hastalara umut olabilme adına yara bandı üretimi gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Halihazırda piyasada bulunan yara bantlarından farklı olarak biz bu yara bantlarına fonksiyonel bir özellik katmaya çalışıyoruz. Bu yara bandı yaraya uygulandığı zaman hem hava almasını sağlayacak hem oksijen geçirmesini sağlayacak hem de yaranın üzerinde bakteri birikmesini engelleyerek yaranın kısa sürede iyileşmesine katkıda bulunacaktır” dedi.
“Koza sayesinde biyoteknolojik bir ürün üretmiş oluyoruz”
Kozanın hücreleri yenilemeye destek olduğunu belirten Aras, “Tüm bunların yanında bu yara bandının ülkemizin milli değeri olan kozadan üretilmesi bize büyük bir avantaj sağlıyor. Koza sayesinde biyoteknolojik bir ürün üretmiş oluyoruz ve kozanın hücre yenilenmesini desteklemesi sayesinde hücrelerin yenilenerek yaraların daha kısa sürede iyileşmesini sağlıyoruz. Bunun yanında koza ile beraber bitki ekstraktı kullanarak anti mikrobiyal bir özellik ortaya çıkarıyoruz. Bu sayede şeker hastalarının iyileşmeyen daha derin yaralarının kısa süre içerisinde iyileşmesine olanak sağlıyoruz” şeklinde konuştu.
“Koza aslında iki üründen oluşuyor”
İpek böceği kozasından yara bandının üretim süreci ile ilgili bilgi veren Aras, “İlk başta Bursa Koza Birlikten aldığımız kozaları belli bir işlemden geçirmemiz gerekmekte. Koza aslında iki üründen oluşuyor. Fibroin ve serisin denilen maddeler. Kozayı çözebilmek ve yara bandı haline getirebilmek için üzerindeki serisin tabakasını uzaklaştırmamız gerekiyor. Bu amaçla belli aşamalardan geçiriyoruz ve kozayı bir şekilde kesip yüzey alanını küçültüyoruz. Küçülttüğümüz kozayı daha sonra pamuk haline getiriyoruz. Pamuk haline getirdikten sonra çözüp belli işlemler uyguladıktan sonra soğuk ile kurutarak porlu yapı elde ediyoruz. Porlu yapı elde ettikten sonra yara bandımız şekil alıyor. Bu yara bandını kullandığımız özelliğe göre herhangi bir şekilde yapabiliyoruz. Yüzey alanını arttırabiliyoruz ve büyük çaplı üretim gerçekleştirebiliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Koza porlu yapıda olmasından dolayı kanamayı iki üç dakikada durdurabiliyor”
Piyasada bulunan yara bantları ile geliştirilen yara bandı arasındaki farkları anlatan Aras, “Halihazırda kullandığımız yara bandı yaraya yapışarak yara yüzeyini tahrip edilebilir bir kapasiteye sahip. O yüzden yaranın hava almamasını sağlıyor. Bizim yara bandımız yaranın bir şekilde hava almasını sağlıyor ve yaraya direkt teması daha kolay sağladığı için bu şekilde yaranın iyileşmesini sağlıyor. Kozanın kendi özelliğinden ve porlu yapıda olmasından dolayı kanamayı iki üç dakika içerisinde durdurabiliyor. Kanamayı durdurması da yaranın iyileşme sürecine büyük katkı sağlıyor” dedi.
Kaan Kızıl