Türkiye’de dünyanın her ülkesinden 4 binden fazla ‘ithal’ suçlu!
Türkiye’de dünyanın hemen her ülkesinden 4 binin üzerinde yabancı uyruklu cezaevinde. Suçlu verilerinde İranlıları kaçıran Afgan ve Pakistanlılar, işadamı dolandıran Suriyeliler, kuyumcu soyan Türkmenler de yer alıyor. İşlenen suçlara ise sahte para basımı ve insan tacirliği de eklendi.
Yayınlanma:
Güncelleme:
Yeni bir hayat umuduyla Türkiye’nin yolunu tutanların yanı sıra Türkiye artık yabancı suçluların da faaliyet alanı...
Binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelerden, Güney Amerika ve Asya kıtalarından gelen suçluların karıştığı olaylar her geçen gün artıyor. 90’lı yıllarda ‘fuhuşla’ başlayan yabancı uyrukluların karıştığı suçlar zincirine, hırsızlık, soygun, gasp, sahte para basımı ve insan tacirliği de eklendi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’deki cezaevlerinde 197 binin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bunların 4 binden fazlası ise yabancı uyruklu. Çoğunluğunu Suriyeliler oluşturuyor. Yabancı uyrukluların suç işlemek için Türkiye’de seçtiği şehirlerin başında İstanbul var. Bursa, Antalya, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Ankara da hedef iller arasında.
Suç türleri ise ülkeler arasında ‘paylaşılmış’ gibi. Örneğin, hırsızlık Guatemala, Kolombiya, Venezuela gibi okyanus aşırı ülkelerin vatandaşları arasında yaygınken, soygun ve cinayet Gürcistan ve Rusya uyrukluların çoğunluklu işledikleri suç türü. Halk arasında ‘tırnakçılık’ olarak bilinen dolandırıcılıktan yakalananların çoğunluğunu İranlılar oluştururken sahte dolar işinde Afrikalılar çoğunlukta. Fidye, Pakistanlılar arasında yaygınken, dilencilikte başı Suriyeliler çekiyor.
İstanbul’da şubat ayında polise başvuran işadamı Salih L. (40) kendisini telefonla arayarak dostluk kurduğu kişiler tarafından dolandırıldığını söyleyerek şikâyetçi oldu. İlk bakışta rutin bir dolandırıcılık faaliyeti gibi görünen bu ihbar, perde arkasında bazı Afrikalı göçmenlerin olduğu şebekenin ortaya çıkmasını sağladı. Bir solüsyonla kağıtları dolara çevirdiklerini öne süren Afrikalılara 50 bin dolar para veren Salih L. dolandırıldığını anlayınca polise başvurdu ve çete çökertildi.
- Denizli, Isparta, Burdur ve Afyonkarahisar’da ‘tırnakçılık’ denilen 14 ayrı hırsızlık suçuna karışan biri kadın 2 İran uyruklu zanlı, geçen yıl yakalanmıştı.
- İstanbul Kapalıçarşı içerisinde hareketlerinden şüphelenilen Türkmenistan uyruklu Z.T. adlı erkek ile E.K. adlı kadının çantalarında arama yapıldı. Şüphelilerin çantalarından çıkanlar ‘kuyumcu’yu aratmayan cinsten. Aramalarda 1500 dolar, 1600 Euro, 3 bin TL para, 15 gram altın ve takı setleri bulundu.
- Aydın eski belediye başkanlarından avukat Orhan Esin’in eşi Bigül Esin, kasım ayında evinde ölü bulundu. Yaşlı kadını, Gürcistan uyruklu bakıcısı L.K.’nın başına sert bir cisimle vurarak öldürdüğü belirlendi. L.K., Esin’in kartından 5 bin lira çekerek ülkesine bilet almış, yoldayken yakalanmıştı.
- İstanbul Esenyurt’ta bankadan para çeken baba ve iki oğlunu takip ederek araçlarının lastiğini patlatan Kolombiya uyruklu iki hırsız, arabadaki torpido gözündeki 82 bin 500 lirayı çalmıştı.
Polis akademisi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Göksu da kendi ülkelerinin düşük sosyo-ekonomik gruplarından gelenlerin suça eğimli bireyler olabileceğini belirterek, “Dünyada düşük sosyo-ekonomik grupların işlemiş oldukları suç türleri vardır. Bunlara asayiş olayları diyebiliriz. Türkiye’de yabancı uyruklu şahısların da bu tip suçlara karışıyor olması, işlemiş oldukları suçların yapısı gereği onların bu gruplardan geliyor olduğunu işaret edebilir” dedi.
Polis akademisi eski öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Erkan Koca da son dönemde mültecilerle beraber bu yönde gelişen bir söylem olduğunu belirterek, “Yabancıların suça karışıyor olması toplum açısından örneğin bir Türk’e göre daha fazla belirsizlik hissi yaratır. Kendi vatandaşlarından birinin suça karışmasından daha tedirgin edicidir. Yabancıların karıştığı suçları polisin çözme ihtimali daha düşük. Reina saldırısında olduğu gibi suç öncesi istihbarat çalışması bir yabancı için daha zor yapılır” dedi.
Fidye istediler
- İstanbul Fatih’te ailelerinden fidye istenen Pakistan uyruklu 6 kişi kurtarıldı. Pakistan ve Afganistan uyruklu 7 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, 10 ila 50 bin dolar arasında fidye istedikleri tespit edildi.
- Fas’ta müteahhitlik yapan işadamı Zeki Ö. tatil için geldiği İstanbul’da, kendisini Kuzey Afrika Cumhuriyeti’nin devrik başkanının yeğeni olarak tanıtan Guatemalalı Monroy Lopez J.E. ile tanıştı. Dolandırıldığını anlayan işadamı durumu polise bildirdi, Lopez yakalandı.
- Yunanistan’daki Sakız Adası’na lüks bir yatla 86 sığınmacıyı kaçırmaya çalışan 3 Ukraynalı yakalanırken, 1’i Afgan, 85’i Suriye uyruklu 86 sığınmacı kıyıya çıkarıldı. Lüks yatı kullanan 3 Ukrayna uyruklu şahıs da insan kaçakçılığı yaptıkları şüphesiyle gözaltına alındı.
İstanbul ilk sırada
Binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelerden, Güney Amerika ve Asya kıtalarından gelen suçluların karıştığı olaylar her geçen gün artıyor. 90’lı yıllarda ‘fuhuşla’ başlayan yabancı uyrukluların karıştığı suçlar zincirine, hırsızlık, soygun, gasp, sahte para basımı ve insan tacirliği de eklendi.
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye’deki cezaevlerinde 197 binin üzerinde tutuklu ve hükümlü bulunuyor. Bunların 4 binden fazlası ise yabancı uyruklu. Çoğunluğunu Suriyeliler oluşturuyor. Yabancı uyrukluların suç işlemek için Türkiye’de seçtiği şehirlerin başında İstanbul var. Bursa, Antalya, İzmir, Kocaeli, Sakarya ve Ankara da hedef iller arasında.
Suç türleri ise ülkeler arasında ‘paylaşılmış’ gibi. Örneğin, hırsızlık Guatemala, Kolombiya, Venezuela gibi okyanus aşırı ülkelerin vatandaşları arasında yaygınken, soygun ve cinayet Gürcistan ve Rusya uyrukluların çoğunluklu işledikleri suç türü. Halk arasında ‘tırnakçılık’ olarak bilinen dolandırıcılıktan yakalananların çoğunluğunu İranlılar oluştururken sahte dolar işinde Afrikalılar çoğunlukta. Fidye, Pakistanlılar arasında yaygınken, dilencilikte başı Suriyeliler çekiyor.
Bir solüsyonla dolandırdılar
İstanbul’da şubat ayında polise başvuran işadamı Salih L. (40) kendisini telefonla arayarak dostluk kurduğu kişiler tarafından dolandırıldığını söyleyerek şikâyetçi oldu. İlk bakışta rutin bir dolandırıcılık faaliyeti gibi görünen bu ihbar, perde arkasında bazı Afrikalı göçmenlerin olduğu şebekenin ortaya çıkmasını sağladı. Bir solüsyonla kağıtları dolara çevirdiklerini öne süren Afrikalılara 50 bin dolar para veren Salih L. dolandırıldığını anlayınca polise başvurdu ve çete çökertildi.
‘Tırnakçı’lar
- Denizli, Isparta, Burdur ve Afyonkarahisar’da ‘tırnakçılık’ denilen 14 ayrı hırsızlık suçuna karışan biri kadın 2 İran uyruklu zanlı, geçen yıl yakalanmıştı.
- İstanbul Kapalıçarşı içerisinde hareketlerinden şüphelenilen Türkmenistan uyruklu Z.T. adlı erkek ile E.K. adlı kadının çantalarında arama yapıldı. Şüphelilerin çantalarından çıkanlar ‘kuyumcu’yu aratmayan cinsten. Aramalarda 1500 dolar, 1600 Euro, 3 bin TL para, 15 gram altın ve takı setleri bulundu.
- Aydın eski belediye başkanlarından avukat Orhan Esin’in eşi Bigül Esin, kasım ayında evinde ölü bulundu. Yaşlı kadını, Gürcistan uyruklu bakıcısı L.K.’nın başına sert bir cisimle vurarak öldürdüğü belirlendi. L.K., Esin’in kartından 5 bin lira çekerek ülkesine bilet almış, yoldayken yakalanmıştı.
- İstanbul Esenyurt’ta bankadan para çeken baba ve iki oğlunu takip ederek araçlarının lastiğini patlatan Kolombiya uyruklu iki hırsız, arabadaki torpido gözündeki 82 bin 500 lirayı çalmıştı.
‘Tedirgin edici’
Polis akademisi eski öğretim üyesi Prof. Dr. Turgut Göksu da kendi ülkelerinin düşük sosyo-ekonomik gruplarından gelenlerin suça eğimli bireyler olabileceğini belirterek, “Dünyada düşük sosyo-ekonomik grupların işlemiş oldukları suç türleri vardır. Bunlara asayiş olayları diyebiliriz. Türkiye’de yabancı uyruklu şahısların da bu tip suçlara karışıyor olması, işlemiş oldukları suçların yapısı gereği onların bu gruplardan geliyor olduğunu işaret edebilir” dedi.
Polis akademisi eski öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Erkan Koca da son dönemde mültecilerle beraber bu yönde gelişen bir söylem olduğunu belirterek, “Yabancıların suça karışıyor olması toplum açısından örneğin bir Türk’e göre daha fazla belirsizlik hissi yaratır. Kendi vatandaşlarından birinin suça karışmasından daha tedirgin edicidir. Yabancıların karıştığı suçları polisin çözme ihtimali daha düşük. Reina saldırısında olduğu gibi suç öncesi istihbarat çalışması bir yabancı için daha zor yapılır” dedi.
Fidye istediler
- İstanbul Fatih’te ailelerinden fidye istenen Pakistan uyruklu 6 kişi kurtarıldı. Pakistan ve Afganistan uyruklu 7 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin, 10 ila 50 bin dolar arasında fidye istedikleri tespit edildi.
- Fas’ta müteahhitlik yapan işadamı Zeki Ö. tatil için geldiği İstanbul’da, kendisini Kuzey Afrika Cumhuriyeti’nin devrik başkanının yeğeni olarak tanıtan Guatemalalı Monroy Lopez J.E. ile tanıştı. Dolandırıldığını anlayan işadamı durumu polise bildirdi, Lopez yakalandı.
- Yunanistan’daki Sakız Adası’na lüks bir yatla 86 sığınmacıyı kaçırmaya çalışan 3 Ukraynalı yakalanırken, 1’i Afgan, 85’i Suriye uyruklu 86 sığınmacı kıyıya çıkarıldı. Lüks yatı kullanan 3 Ukrayna uyruklu şahıs da insan kaçakçılığı yaptıkları şüphesiyle gözaltına alındı.