Büyük Marmara depremi için tarih verdi!
İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmara’da deprem ihtimalinin 2033 yılından 2075 yılına kadar dağıldığını ancak muhtemel yılın ise 2045 olduğun söyledi. Ercan, Bursa için ise şu anda yaşanacak muhtemel bir depremde yapıların yüzde 40'ının etkileneceğine dikkat çekti.
Yayınlanma:
Güncelleme:
Bursa’daki Akpınar ve 1050 Konutlar bölgesindeki çalışmaları inceleyen İstanbul Teknik Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, “EmlakSayfasi.com.tr Buluşmaları” kapsamında da vatandaşlarla bir araya geldi. Son zamanlarda gerçekleşen depremler ve Bursa'nın içinde bulunduğu depremsellik durumu hakkında önemli açıklamalarda bulunan Ercan, “Bugüne kadar Bursa’nın bulunduğu yer yaşanan depremlerle 11-12 kilometre sağa doğru kaymıştır. Kuzey Marmara’nın olduğu yerde ise göreceli olarak 25 kilometre güney kısmı Ege Deniz’ine doğru kaymıştır. Yani buralar hep gergindir. Özellikle Bursa’nın bulunduğu yer, hem Marmara’nın yanal atımlı deprem işleyişlerinden etkilenebilir hem de Batı Anadolu ve Ege Bölgesi’nin düşey atımlı kırıklarından etkilenebilir. Bodrum’da yapılan deprem düşey atımlı kırıklarının en güneyde olanıdır. En kuzeyde olanı ise Bursa’dır” dedi.
Marmara’da deprem ihtimali 2033 yılından 2075 yılına kadar dağıldığını ifade eden Ercan, “Ama en muhtemel yıl 2045 yılıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her bireyini yaşatmak durumundadır. Dolayısı ile senin fikrini sormaması gerekiyor. Yani bu yapıyı yıkıp yapalım mı? Ya da kentsel dönüşümü sokalım mı? Dememesi gerekiyor. Devletin bu konuda daha yaptırımcı olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
Düzce, Adapazarı ve Bursa’daki Osmanlı ağaç çatkılı evlerin hepsi deprem evi olduğuna değinen Prof. Dr. Ercan, “Şimdi ABD bu gelişmişlikten yararlanarak ağaç çatkıların yerine çelik çatkı koymuştur. Şu anda ABD en fazla depremin olduğu yerdir. Orada bütün yapıların çelik olduğunu görürsünüz. Depremde kesin tedbir çelik yapıya geçmektir. Çünkü Beton yapının içinde çok denetilmesi gereken bileşen vardır. Çelik yapılarda bu fazla değildir” diye konuştu.
Ege Bölgesinde depremlerin daha devam edeceğini ifade eden Ercan, “Buralar bir enerji yatağıdır. Burada başka depremler olacaktır. Bursa’da bunlardan bir tanesidir. Bursa’dan kuzey Anadolu kırığının en güney kırığının geçtiği yerlerden bir tanesidir. Aynı zamanda Eşkişehir’den gelip de Trakya’ya doğru giden kırığının kesim yeri ve Akyazı’dan kopan kuzey Anadolu kırığının kolu Bursa’nın tam içinden geçmektedir” dedi.
Bursa’da olabilecek en büyük depremin 7 büyüklüğünde olduğunun altını çizen Ercan, “Bu depremde aşağı yukarı, 300 ile bin 500 arasında yapı göçüğü meydana gelir. 800 ile 2 bin 200 tane ağır hasarlı bina ortaya çıkar. 5 bin ile 9 bin arasında orta hasarlı yapı ile karşılaşırız. Yapıların yüzde 40’ı etkilenir. Bursa’daki insanların ise yüzde 1 ile yüzde 2’si ölebilir. Yani 600 ile bir 900 kişinin ölümü ile sonuçlanır. 33 bin konutluk eve ihtiyaç duyulur. Bunun maliyeti ise 3 milyar dolardır” şeklinde konuştu.
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan son olarak ise, “Deprem gelmeden bizim yapılarımızı iyileştirmemiz gerekiyor. 1 koyup 3 alayım gibi fırsatçılığı düşünmemek gerekiyor. Yarın çok geç olabilir. Her an depremle karşılaşabiliriz” diye uyarıda bulundu.
“Marmara'da 2045 yılında depremle karşılaşabiliriz”
Marmara’da deprem ihtimali 2033 yılından 2075 yılına kadar dağıldığını ifade eden Ercan, “Ama en muhtemel yıl 2045 yılıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, her bireyini yaşatmak durumundadır. Dolayısı ile senin fikrini sormaması gerekiyor. Yani bu yapıyı yıkıp yapalım mı? Ya da kentsel dönüşümü sokalım mı? Dememesi gerekiyor. Devletin bu konuda daha yaptırımcı olması gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Depreme kesim çözüm çelik yapıya geçmektir”
Düzce, Adapazarı ve Bursa’daki Osmanlı ağaç çatkılı evlerin hepsi deprem evi olduğuna değinen Prof. Dr. Ercan, “Şimdi ABD bu gelişmişlikten yararlanarak ağaç çatkıların yerine çelik çatkı koymuştur. Şu anda ABD en fazla depremin olduğu yerdir. Orada bütün yapıların çelik olduğunu görürsünüz. Depremde kesin tedbir çelik yapıya geçmektir. Çünkü Beton yapının içinde çok denetilmesi gereken bileşen vardır. Çelik yapılarda bu fazla değildir” diye konuştu.
Ege Bölgesinde depremlerin daha devam edeceğini ifade eden Ercan, “Buralar bir enerji yatağıdır. Burada başka depremler olacaktır. Bursa’da bunlardan bir tanesidir. Bursa’dan kuzey Anadolu kırığının en güney kırığının geçtiği yerlerden bir tanesidir. Aynı zamanda Eşkişehir’den gelip de Trakya’ya doğru giden kırığının kesim yeri ve Akyazı’dan kopan kuzey Anadolu kırığının kolu Bursa’nın tam içinden geçmektedir” dedi.
“Bursa’daki yapıların yüzde 40’ı etkilenir”
Bursa’da olabilecek en büyük depremin 7 büyüklüğünde olduğunun altını çizen Ercan, “Bu depremde aşağı yukarı, 300 ile bin 500 arasında yapı göçüğü meydana gelir. 800 ile 2 bin 200 tane ağır hasarlı bina ortaya çıkar. 5 bin ile 9 bin arasında orta hasarlı yapı ile karşılaşırız. Yapıların yüzde 40’ı etkilenir. Bursa’daki insanların ise yüzde 1 ile yüzde 2’si ölebilir. Yani 600 ile bir 900 kişinin ölümü ile sonuçlanır. 33 bin konutluk eve ihtiyaç duyulur. Bunun maliyeti ise 3 milyar dolardır” şeklinde konuştu.
Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan son olarak ise, “Deprem gelmeden bizim yapılarımızı iyileştirmemiz gerekiyor. 1 koyup 3 alayım gibi fırsatçılığı düşünmemek gerekiyor. Yarın çok geç olabilir. Her an depremle karşılaşabiliriz” diye uyarıda bulundu.