Elektrik Mühendisleri Odası'ndan Uzaktan Eğitim açıklaması
ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BASIN AÇIKLAMASI
ÇOCUKLARIMIZIN GELECEĞİ İÇİN UZAKTAN EĞİTİM İHTİYAÇLARI DEVLET TARAFINDAN KARŞILANSIN
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) siyasi iktidara, yüzyüze eğitimin tekrar askıya alındığı bugünlerde, "Çocuklarımızın Geleceği için Uzaktan Eğitim İhtiyaçları Devlet Tarafından Karşılansın" çağrısı yapıyor. Eğitim hakkı anayasal bir haktır. Vatandaşlarımız arasında, dijital ve eğitimsel uçurumun gitgide arttığı günümüzde, EMO`nun bu çağrısı, sadece çocuklarımız ve onların eğitimi için boğazlarından kesen aileleri için değil, binlerce kişiye istihdam olanağı sağlayan bilgisayar sektörü açısından da bir nefes olacaktır.
Bilindiği gibi ülkemizde 18 milyondan fazla ilk, orta ve lise öğrencisi, 7 milyondan fazla üniversite öğrencisi var. Koronavirüs salgını yüzyüze eğitiminin belirli sürelerde kesilmesini mecbur kıldı. Zaten yüzyüze eğitimin salgın döneminde hem öğrencilerimiz, hem de öğretmenlerimiz açısından riskli olduğu da bir gerçektir. Dolayısıyla özellikle ilkokul ve orta öğrenim açısından çocuklarımız bu dönem eğitimsiz kalmaktadır. Uzmanların ifadelerine bakılarak, bu sürenin 2 yıla kadar uzayabileceği de hesaba katılmalıdır.
Ülkemizde uzaktan eğitim açısından bir facia yaşanmaktadır. Çocukların maksimum yüzde 48.5`inin evinde sabit İnternet vardır. Çoğunun bilgisayarı hatta televizyonu bulunmamakta, İnternet erişim hızları da 8.5-10 Mbps düzeyindedir.
Bu nedenle, çocuklarımızın eğitimi öncelikli ele alınması gereken konulardan birisidir.
Mevcut sorunlar şu şekildedir;
1. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eylül başında yapılan açıklamaya göre, Elektronik Bilişim Ağı (EBA) kapsamında halen sadece 1 milyon interaktif uzaktan eğitim kapasitesi mevcuttur. Çocukların 3-4 saat ekran önünde oturmasının yeterli olduğu düşünülse bile bu rakam ancak 7-8 çocukta 1 çocuk şanslı anlamına gelmektedir. Dünya Bankası`ndan alınan 160 milyon dolar ile 2023`e kadar bu rakamın 5 milyona çıkarılması hedeflenmektedir.
2. Ülkemizin İnternet altyapısı gerek fiyat, gerek kapasite, gerekse hız açısından yetersizdir. Güçlü bir altyapı hem çocuklarımızın eğitimi, hem bilişim ve iletişim sektörlerinin gelişmesi açısından, hem günümüzde salgının da gösterdiği üzere hayatımızı sürdürmemiz açısından elzem hale gelmiştir.
3. Yapılan eğitimleri, evden çalışan anne babalar ilk defa yakından görmüşlerdir. Dijital çağda bu eğitimler neden dinamik (yani interaktif) değil de, statiktir? Üstelik, içeriğin yetersiz olduğunu Fatih Projesi`ni analiz eden çok sayıda uzman, yıllar içinde raporlamış durumdadır.
4. Uzaktan eğitim için gerekli olan cihazlar çoğu evde yoktur. Özelikle 2-3 çocuklu evlerde cihaz sıkıntısı büyük sorun yaratmaktadır.
5. Öğretmenlerimizin uzaktan eğitim cihazları da eksiktir. 7 yıldır hiçbir öğretmene cihaz verilmemiştir.
6. Günümüzde bilgisayar ve İnternet artık bir "ihtiyaç" ve "insan hakkıdır". Anayasamızın 22. maddesi de haberleşme hakkına işaret eder.
O zaman soruyoruz;
1- Neden bekliyoruz? Salgının toplumu evlerine kapadığı bugünlerde EBA kapsamında, 5 milyon veya üstü interaktif uzaktan eğitim, kapasitesine ŞİMDİ ihtiyaç vardır. Ülkemizin kapasiteyi bugün 5 milyona çıkarmak için çocuklarımıza ayıracağı 160 milyon dolar bütçesi yok mudur? Müşteri ya da alım garantili projeler yerine çocuklarımız öncelikli değil midir?
2- İnternet altyapısı neden bu halde? Sektörün düzenleyicisi Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) nerede? Merkezi yönetim bütçesinden pay alan 10 adet düzenleyici ve denetleyici üst kurulun 2021 bütçe toplamı 8.43 milyar TL olup, sektörün düzenleyicisi durumunda olan BTK`nın bütçesi 5.9 milyar TL ile diğer 9 üst kurul bütçesinin toplamından fazladır. 2020 bütçesinde bu 10 üst kurulun bütçe toplamı 7.6 milyar TL idi ve bunun 5.5 milyar TL`si BTK`ya aitti. Üst kurulların bütçesi BTK hariç devlet bütçesinden karşılanırken, BTK bütçesi ise sektörün cirosundan alınan ve devletten tek kuruş alınmadan, tam tersine gizli vergi şeklinde devlete dönen paradır. Ülkemizin İnternet altyapısı bu kadar yetersizken, BTK sektörün yatırım kaynaklarından her yıl çektiği bu devasa bütçeyi nereye kullanmaktadır?
3- Çocuklarımıza interaktif yani anlamadığı hususlarda soru sorup, cevap alabileceği ya da konular işlenirken verdiği cevabın doğru/yanlış olduğunu anında görebileceği bir içerik tarzı neden Fatih Projesi`nin başlamasından bu yana geçen 10 yıl içinde yapılamamıştır? Bugün bu tarz içerik çok daha önem kazanmıştır. Buna rağmen neden içeriklerin değiştirilmesi ve dinamik bir yapıda olması için çalışılmıyor?
4- Fatih Projesi kapsamında öğrencilere cihaz verilecekti. Şimdi bu cihazların ne kadar gerekli olduğunu görüyoruz. Evrensel Hizmet Fonu`nda biriken 5 milyar dolar neden öğrencilerimize bilgisayar alınması için tahsis edilmiyor?
5- Öğretmenlerimize neden cihaz verilmiyor? Ellerinde cihaz olmayan öğretmenler işlerini nasıl yapacak? Bunlar iş için gerekli cihazlar olduğu için MEB tarafından ve acilen temin edilmelidir. Evrensel Hizmet Fonu bunu da karşılayabilir.
6- Neden bu cihazlardan ve İnternet erişiminden ÖTV ve KDV alınıyor? Bunlardan alınan ÖTV ve KDV`nin derhal sıfırlanması gerekmektedir.
Birçok kuruluş askıda tablet, askıda İnternet gibi kampanyalar yapmaktadır. Her ne kadar EMO olarak bu kampanyaları olumlu birer adım olarak görsek de, ne yazık ki çok küçük kapasiteler yaratabilen bu girişimlerle istenilen sonuca ulaşabilmek mümkün görünmemektedir.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı evinde İnterneti olan çocuklara 3 operatör (Vodafone, Turkcell ve Türk Telekom) ile EBA`nın yükleme miktarını kota dışında tutmakta ve bunu "Ücretsiz İnternet" diye sunmaktadır. Oysa bu doğru değildir. Ücretini verip İnternet aldıktan sonra EBA kotasının ücretli ya da ücretsiz olması çok da önemli değildir. Diğer yandan 500 bin tablet dağıtılıyor olması, kocaman bir yaraya ufak bir yara bandı yapıştırmak gibi anlamsız ve yetersizdir.
Çocukların bilgisayar ve İnternet ihtiyacını karşılamak, Anayasa`nın "Kimse, eğitim ve öğrenim hakkından yoksun bırakılamaz" şeklindeki 42. maddesi çerçevesinde devletin asli görevidir. Bu konuda derhal gerekli önlemler alınmalı ve çocuklarımızın eğitim eksikleri giderilmelidir.
EMO olarak bilimsel ve nitelikli eğitim verilmesinin yanı sıra eğitimde fırsat eşitliği sağlamak üzere bilişim ve iletişim t