Geçer, son açıklamalarında dolar kuruna ilişkin önemli öngörülerde bulundu. Ekonomi dünyasının saygın isimlerinden biri olan Geçer'in açıklamaları hem uzmanlar hem de meraklılar tarafından büyük ilgi gördü. Geçer'in Dolar/TL kuruna ilişkin öngörüleri bir kez daha ilgi çekici tartışmalara yol açtı. İşte Geçer’in ortalığı karıştıran tahminlerinin detayları.

SELÇUK GEÇER'DEN DOLAR TAHMİNİ

Geçer, Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın 2026 yılı için 47 TL'lik dolar kuru tahminine katılmadı. Kısa vadede doların 27 TL seviyelerine kadar gerileyebileceğini savundu. Bu açıklama döviz piyasalarında ve ekonomi çevrelerinde büyük ilgi görmüş, birçok vatandaş sosyal medya platformlarında Geçer'in tahmininin daha gerçekçi olduğunu ifade etmişti. Buna karşılık Selçuk Geçer, Orta Vadeli Program'ın (OVP) açıklanmasıyla birlikte hükümetin dolar tahminini 74 TL olarak revize etti. Geçer, ABD Merkez Bankası'nın (FED) Eylül ayındaki faiz kararının ardından küresel piyasalarda artan oynaklığa da dikkat çekti. Geçer'e göre, Eylül ayında bir faiz artırımı beklentisi yok, ancak Kasım ayında düşünülebilir. Bu potansiyel hamle doların uluslararası arenadaki performansını etkileyebilir.

Son olarak Selçuk Geçer, Çin'de yaşanacak bir ekonomik krizin küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkilerini vurgulayarak Çin'in ekonomik göstergelerinin öneminin altını çizdi. Çin'de yaşanacak bir durgunluğun dünya ekonomisi üzerindeki potansiyel etkilerine ilişkin derin endişelerini dile getirdi. Geçer, Çin'de bir kriz yaşanması halinde dünyanın olumsuz sonuçlarla karşılaşabileceği uyarısında bulundu.

DOLAR BUGÜN YARIN ARTACAK

Geçer konuşmasının sonunda çarpıcı açıklamalarda bulundu. FED'in faiz kararının gölgesinde Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun etkisine değinen uzman, "Doların yarın 27 TL'yi aşmasını ve akabinde kademeli olarak hedeflediği seviyeye ulaşmasını bekleyebiliriz" dedi.

Dolar endeksinin bir süre daha yukarı yönlü bir seyir izleyeceğini ve paritenin daha düşük kalacağını ifade eden uzman isim, “Ancak, Avrupa'nın beklenmedik bir şekilde ılımlı bir tutum benimsemesi, olası bir faiz indiriminin sinyalini verebilir. Bu durum paritedeki düşüş eğilimini daha da yoğunlaştıracak ve Türkiye için olumsuz sonuçlar doğuracaktır.” dedi.